Devlet Tiyatroları’nda sanatçı temsilcileri mevzuata alışılmamış formda seçimle değil atamayla gerçekleştirildi. Devlet Tiyatroları Sanatkarları Derneği (DETİS) ve Kültür İşçileri Sendikası (KÜLTÜR EMEK-SEN) ortak bir bildiriyle mevzuyu kamuoyuna duyurdu.
Bildiride şu sözlere yer verildi:
Devlet Tiyatrolarında Sanat ve Yönetim Kurulu Sanatçı Temsilcisi, Edebi Şura Sanatçı Temsilcisi ve Disiplin Kurulu Sanatçı Temsilcisi seçim ve eğilim yoklaması ile tayin edilir.
Eğilim yoklamasından da kastedilen aslında seçimdir. 25 Kasım 2022 tarihinde kelam konusu temsilciliklerin misyon mühleti sona ermiştir.
Sanat ve Yönetim Kurulu sanatçı temsilci ve Edebi Konsey sanatçı temsilci için Genel Müdürlükçe eğilim yoklaması yapılmaksızın atama gerçekleştirilmiş, kanunla zarurî kılındığı halde Disiplin Kurulu Sanatçı Temsilcisi seçimi yapılmamıştır.
Sanat ve Yönetim Kurulu sanatçı temsilciliğine Alpay Ulusoy getirilmiş, hali hazırda Edebi Konsey Sanatçı Temsilcisi olan Berna Konur’un ise misyon müddeti uzatılmıştır.
Devlet Tiyatrolarının kuruluş yasasında anılan temsilcilikler seçimle yapılıyordu. 1949 yılında!.. 1971 yılında erozyona uğradı. 90’lı yıllarda sivil toplum kuruluşlarının özverili çalışma ve uğraşları sayesinde şimdiki halini aldı. Kuruluş ideolojisine döndü.
“ANTİDEMOKRATİK, HUKUKSUZ, YÖNTEME AYKIRI”
Yapılan bu uygulama antidemokratik, hukuksuz, tarza ve Devlet Tiyatrolarının teamüllerine aykırıdır!
Sanat ve Yönetim Kurulu, Devlet Tiyatrolarının Hukuksal Kişiliğe Haiz yapısının tek ve en değerli hayati organıdır.
Personel alımı için yapılacak imtihandan tutun da teşvik ikramiyesi ödemesi için alınacak tüm kritik kararlarda Sanat ve Yönetim Kurulu Sanatçı Temsilcisi oy hakkına sahiptir.
Keza Edebi Konsey Sanatçı Temsilcisi ve Disiplin Kurulu Sanatçı Temsilcisi de birebir kritik kıymete sahiptir.
“ARTIK GENEL MÜDÜRLÜK TEMSİLCİSİ…”
Anılan temsilcikler için atama yapıldığında atanan bireyler seçilmiş şahısların tersine artık Genel Müdürlük makamını temsil etmektedirler. Halbuki onların misyonu; demokrasinin bizlere tanıdığı hakla onlara oy verenleri temsil etmektir. Öteki türlüsü dayatmadır! Kitlenin iradesi dışında alınmış hak ve özgürlüklere karşı hukuksuz bir uygulamadır.
Genel Müdür Mustafa Kurt’un ve atanmış Alpay Ulusoy’un , acilen bu yanlıştan ve kendilerini kurumun üzerinde gören bu antidemokratik tavırdan vazgeçmesi gerekmektedir. Hak ve özgürlüklerin, demokrasinin, adaletin hepimize gerekli olduğu üzere kelam konusu bireylere de gerekli olacağını hatırlatır, mevzunun takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.