CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Maltepe’de düzenlenen Çepni Kurultayı’na katıldı. Aktiflikte, dans şovları de yapıldı.
‘ADALET’ VURGUSU YAPTI
Kurultayda yaptığı konuşmada, kin ve öfkeyi bırakarak geleceğe umutla bakılması gerektiğinin vurgulayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında şu sözleri kullandı:
*Kini ve öfkeyi bırakacağız fakat geleceğe umutla bakacağız. Herkesi kucaklayacağız. Hiç kimsenin inancı, hiç kimsenin kimliği, hiç kimsenin ömür usulü münasebetiyle hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz, herkesi kucaklayacağız. Ve kainatta yaşayan bütün canlıların hakkını ve hukukunu koruyacağız. Hiç kimse unutmasın; kainat adalet üzerine inşa edilmiştir. Horasan erenlerinin bugüne kadar bize bıraktıkları o hoş kültürün temelinde de adalet vardır. O nedenle adalet kavramını büyütmek ve adaletin peşinde koşmamız gerekir.
“KÜLTÜRÜ SÜRDÜRMEK ZORUNDAYIZ”
*Dünyanın pek çok yerinde Türk kökenli yahut Türk olan çok kişinin büyük haksızlıklarla karşı karşıya olduğunu biliyoruz. Onlar vakit zaman bizlere de yansıyor. Onları mümkün olduğu kadar lisana getiriyoruz. Lakin burada kıymetli olan şu; kendi kültürümüzde, yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın neresinde olursa olsun, o kültürü büyütmek ve yaşatmak zorundayız. Kültürün müziği, kültürün oyun havaları, kültürün gelenekleri bir biçimiyle yüzyıllardır geldi ve bundan sonra da birebir kültürü sürdürmek zorundayız. Çepni Dernekleri Federasyonu’nun düzenlediği bu toplantı son derece hoş ve hakikaten de bu kapsamda birinci defa gerçekleşen toplantılardan birisi.
“GERGİNLİĞİ DEĞİL KUCAKLAŞMAYI SEÇECEĞİZ”
*Güzel bir Türkiye’de hepimiz barış içinde yaşamak istiyoruz. Siyasetteki gerginliği biliyorum. Gerginliğin Türkiye’yi öteki bir yere, öteki bir evreye taşımak istediğini de biliyorum. Fakat biz gerginliği değil kucaklaşmayı seçeceğiz, birlikte olmayı, birlikte olmayı, huzur içinde yaşamayı… Bu ülkenin topraklarında, caddelerinde, sokaklarında, parklarında huzur içinde gezebilmeliyiz. Çocuklarımız hoş bir gelecek için efor göstermeli ve biz onları o gayeye dönük olarak yetiştirmeliyiz. Onun uğraşını vermeliyiz. Bu uğraş Çepni Dernekleri’nin ve o derneği kuranların ideolojisinde de var. O ideolojiyi büyütmek zorundayız.
“UMUTSUZLUĞU DEĞİL, UMUDU BÜYÜTMEK ZORUNDAYIZ”
*Geçmişte çok büyük acıların çekildiğini biliyorum. 13’üncü yüzyılda birinci aydınlanma devrinin yaşandığını biliyorum. İkinci aydınlanma devri bu topraklarda Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile başlamıştır. Türk Lisan Kurumu’nun kurulması, Türk Tarih Kurumu’nun kurulması, üniversitelerde hoş bilim insanlarının vazife yapması, Türkçemizin gelişmesi ve büyümesi, Türkçemizin yabancı lisanların boyunduruğundan kurtarılması üzere pek çok fakat pek çok kendi köklerimize dönme imkanını ikinci aydınlanma periyodunda yaşadık. Münasebetiyle, biz tarihimizi yeterli bilmeliyiz, çocuklarımıza hoş tarihimizi öğretmeliyiz. Bir süreçten geçiyoruz, onu da hepimiz bir biçimiyle farkındayız. Fakat şundan katiyetle emin olun; bu topraklarda yaşayan ve ülkesini seven hiçkimsenin ümitsizliğe kapılma hakkı yoktur. Biz ümitsizliği değil, umudu büyütmek zorundayız. Beraber, birlikte çaba etmek zorundayız.
“ALTI ÖNDER TÜRKİYE’NİN DEMOKRATİKLEŞMESİNİ İSTİYORUZ”
*Beraber ve birlikte çaba ettiğimizde göreceksiniz ki Türkiye’nin çözülmeyecek hiçbir sorunu yoktur. Altı başkan bir ortadayız. Altı önder Türkiye’nin demokratikleşmesini istiyoruz. Altı önder Türkiye’nin dünyada saygınlığını korunmasını ve büyümesini istiyoruz. Ve bunun gayretini yapıyoruz. Bir ortadayız, birlikteyiz. O denli bozulacak, masanın altı, masanın üstü… Bunların hiçbirine inanmayın. Hepimizin yüreğinde insan sevgisi var ve hepimizin yüreğinde bu ülkeye gerçek manada demokrasiyi getirme konusunda bir inanç var. O inancı ve umudu büyüteceğiz, kararlıyız. Buna emin olmanızı istiyorum.”
“KARDEŞLİĞİMİZ GÜÇLENEREK DEVAM EDİYOR”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da şunları söyledi:
* “Türk Dünyasının en büyük, en bedelli kenti İstanbul’dayız. Yalnızca tarihimizin değil, dünya tarihinin en değerli önderlerinden ikisi olan Fatih Sultan Mehmet Han’ın bize emaneti, bize miras bıraktığı, Ulu Başkan Mustafa Kemal Atatürk’ün de tarihinde uğradığı tek işgalden kurtararak, bize emanet ettiği İstanbul’da sizlerle buluşuyoruz. Bugün Türk coğrafyası bütün dünyaya yaygın bir halde var.
* Orta Asya’dan yola çıkan Türk kavimleri binlerce yıl boyunca farklı coğrafyaları gezmiş, bu coğrafyalarda kendi kimliklerini ve kültürlerini yaşatmış. Bugün farklı coğrafyalarda yaşayan, tıpkı kültürü taşıyan, birebir soydan gelen milyonlarca insanımız da binlerce yıldır süren kardeşliğimizi bir ortada konuşuyoruz. Kardeşliğimiz, birlik ve beraberliğimiz elbette ki güçlenerek devam ediyor.
“ANADOLU’NUN TÜRKLEŞMESİNDE TÜRKMENLERİN ROLÜ BÜYÜK OLMUŞTUR”
* Oğuzlar, Çepniler Anadolu’yu binlerce yıldır yurt edilmişlerdir. Yörük ve Türkmen kültürünün Anadolu’da çok derin izleri vardır. Anadolu’nun Türkleşmesinde olduğu üzere, işgalden kurtulmasında da Türkmenlerin rolü çok büyük olmuştur. O nedenle Mustafa Kemal Atatürk Toroslarda dumanı tüten tek bir Yörük çadırı dahi olsa ulusal uğraşın zaferle sonuçlanacağına inanmıştır. Ve o zaferi milleti ile omuz omuza yılmadan, kararlılıkla uğraş ederek elde etmiştir. Egemenliğin kayıtsız kuralsız milletin olduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu türlü kurulmuştur.
*Kimse unutmasın ki, milletimiz iradesine, egemenliğine müdahale edilmesine asla müsaade vermemiştir, vermeyecektir. Bu millet adalet duygusu güçlü, vicdanlı, zalimin karşısında daima bir ortada dimdik durmayı, zulmedenlere karşı olmayı bilen bir millettir. Bu alanlarımızda Türkiyemizin bütün vilayetlerini ve kentimizde ve ülkemizde var olan birçok kültürün dayanışma anlarını 3 buçuk yıldır yaşatıyoruz.
*Etkin bir biçimde süren bu çalışmalarda bu alanla ilgili bütün imkanlarımızı seferber ederek, aslında memleketimizin, milletimizin renklerini, ömür ve kültür üzere geçmişten bugüne taşıdığımız o hoşluklarını İstanbul’da buluşturuyoruz. Bu aslında bizim birbirimize ne kadar yakın olduğumuzu, ne kadar iç içe olduğumuzu ve hoş bir hayat sunmanın aslında zorlukların üstesinden gelme noktasında ne kadar güçlü bir motivasyona sahip olduğumuzu net bir örneğidir. O bakımdan, bu süreci daha da güçlendirerek devam ettirme konusunda kararlı bir idaremiz olduğunu tabir etmek isterim. Yörük Çepni Türkmen Kurultayı da bu manada çok güçlü bir karakter katmıştır buluşmamıza.”