Üniversite okurken KYK kredisi alan öğrenciler, ana borca gelen faizlerle birlikte büyük bir borç yükünün altına giriyor. Mezun olduktan sonra iş bulamayan, iş bulsa da çoğunlukla minimum fiyata çalışan KYK kredisi borçluları gün geçtikçe artan borçlarını nasıl ödeyeceğini düşünüyor.
Gençleri kara kara düşündüren bu sorunu CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, Meclis’e taşıdı.
Öğrenci kredi borçlarının enflasyonla birlikte katlandığına dikkat çeken Karabat, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na “Öğrenim kredi faizlerinin silinmesi konusunda bir çalışmanız var mıdır?” sorusunu yöneltti.
‘Hükümetin yanlış siyasetlerinin bedelini ödüyorlar’
Karabat, ağır kriz ve hayat pahalılığı nedeniyle eğitimlerini sürdürmekte zorlanan gençlerin, mecburî olarak tahsil kredilerine başvurduğunu belirtti. Gençlerin üniversiteden mezun olur olmaz ağır bir faturayla karşılaştığını tabir eden Karabat, yıllarca işsiz kalan gençlerin ÜFE’ye bağlı kredi borçlarının ödenemez noktalara geldiğini vurguladı. Karabat, “Hükümetin yanlış iktisat siyasetlerinin bedelini gençlerimiz başta olmak üzere toplumun tüm kesitleri ödemektedir” dedi.
“Yaşanan enflasyonla birlikte katlanan tahsil kredi borçları esasen işsizlikle boğuşan gençlerin en büyük meselelerinden biri haline geldi. Resmi sayılara nazaran mayıs ayında % 21’leri aşan gençler işsizlik kadar kıymetli bir problemle daha karşı karşıya: Borçluluk” diyen Karabat, ÜFE artışının resmi sayılara nazaran Mayıs ayında bir evvelki yılın tıpkı ayına nazaran yüzde 132,16 oranında gerçekleştiğini belirtti. Ayrıyeten kimsenin gelirinin bu oranda artmadığını vurguladı.
Karabat kelamlarına şöyle devam etti:
“İş yandaş müteahhit ve iş adamlarına gelince hükümet onların borçlarını sıfırlıyor, yandaşlara büyük lütuflarda bulunuluyor. İş gençlerimize gelince nedense kaynak yok deniliyor. Aslında kaynak var; lakin iktidar tercihini gençlerden değil müteahhitlerden yana kullanıyor.
‘Barınma sorunu kaçınılmaz’
Yaşanan derin krizle birlikte bilhassa vilayet değiştirmek zorunda kalan öğrencilerimizin barınma problemlerinin büyümesi kaçınılmazdır. Geçtiğimiz yıllarda Bakanlığınıza yönelttiğimiz önergelerde öğrencilerin barınma ve yurt sıkıntılarına ait sorularımıza kâfi karşılıklar verilmediği üzere bu alanda yaşanan meselelere kalıcı tahliller ortaya koymak yerine var olan durumu yasallaştıran açıklamalar yapılmasıyla yetinilmektedir. Halbuki geçtiğimiz eğitim öğretim devrinde yaşanan geçim ve barınma sıkıntılarının önümüzdeki öğretim yılında çok daha fazla derinleşeceği, hasebiyle ilgili bakanlıkların problemlerin tahlili için şimdiden tahlil tekliflerini ortaya koymuş olması beklenmektedir. Fakat ne yazık ki kangrenleşen problemlere ait ne bir tahlil ne de tahlile dönük gerçekçi bir planlama yapılmadığı bedellendirilmektedir.”