İkinci doz mRNA aşısının üzerinden 6 ay kadar süre geçmiş 60 yaş üstü vatandaşlar, 18-60 yaş arasındaki kronik hastalığı olanlar, başta sağlık çalışanları olmak üzere yüksek riskli mesleklerde çalışanlar bugünden itibaren hatırlatma dozu yaptırabiliyor.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, Türkiye’nin dünyada aşıya ulaşımda en şanslı ülkelerden biri olduğunu ve çok ciddi aşı temin ettiğini söyledi.
18 yaş üstü vatandaşların neredeyse yüzde 90’ının ilk doz aşısını yaptırdığını, ikinci doz aşılanmanın da yüzde 80’e doğru yaklaştığını aktaran Yiyit, bunun büyük bir kazanım olduğunun altını çizdi.
Bu büyük kazanımın sağladığı faydalardan bahseden Yiyit, şu an günde 30 bin pozitif vaka çıktığını, bunun yoğun bakım ve servis yataklarına yansımasının aşı sayesinde minimalize edilebildiğini, geçmiş dalgalarda 30 binli rakamlarda bütün hastaneler dolarken şu an bu durumun söz konusu olmadığını aktardı.
Prof. Dr. Yiyit, ölüm sayılarının da düşürülmesi gerektiğini belirterek, “Çünkü aşısız ve aşı takvimini tamamlamamış grubun içinden her gün ciddi bir kaybımız çıkıyor. O yüzden aşısız ya da aşı takvimini tamamlamamış grubumuzu ne kadar hızlı düşürebilirsek o kadar avantajlı hale geleceğiz” dedi.
Aşıların belli bir süre koruduğunu, aşı olanlarda bir süre sonra antikor seviyesi düştüğü için yapılan aşının avantajının da kaybolmaya başladığını anlatan Yiyit, şöyle devam etti:
“Bu kadar kazanımı kaybetmeme adına artık antikorları düşenlerin antikorlarını tekrar yükseltme zamanı. Bunu SinoVac için yapmıştık, hatırlatma dozuyla tekrar antikorlarını yükselttik. mRNA aşısı olanların da belli bir zamandan sonra antikorlarının düşebileceğini hep öngörmüştük ama ne zaman olacağına dair bir fikrimiz yoktu. Bizden önce aşılamaya başlayan ülkeler bizden önce bunu yaşadı. Allah’tan biz o tecrübeyi alabildik. Daha şanslıyız çünkü dünyada birçok ülke antikorların düştüğünü biraz geç fark etti. 9’uncu, 10’uncu, 11’inci ay gibi hatırlatma dozlarını biraz geç yapmak zorunda kaldılar. O geçiş süreci onları biraz yordu. Biz böyle bir travma yaşamamak adına önden gitmeyi seven bir ülkeyiz. mRNA aşılarında 6 aydan sonra antikorların düştüğünü gördük ve Bilim Kurulu’nda tartışıp, mRNA aşılarını olan vatandaşlarımızın, aşısından 6 ay geçtikten sonra hatırlatma dozunu yapması kararı aldık.”
Prof. Dr. Nurettin Yiyit, mRNA aşılarında önceliklerinin yaşlı gruplar olacağını, bunun dışında sağlıkçılar gibi risk grubunda olanlar ve tanımlanmış ek hastalığı olup COVID’i ağır geçirebilecek kişilerin 3. dozlarının sisteme planlı bir şekilde tanımlanacağını dile getirdi.
Hedeflerinin, aşılanmanın getirdiği kazanımları kaybetmemek olduğunu vurgulayan Yiyit, “3. dozları vakti geldiğinde iyi bir şekilde uygulayabilirsek COVID’in hayatımızdaki yerini yavaş yavaş küçülteceğiz, hatta yok edeceğiz gibi duruyor. Bu trend bozulmazsa onu mevsimsel bir hastalığa doğru itebilecek gibi gözüküyoruz. Ama bir an evvel vatandaşlarımızın aşılanmasını ve 3. dozu gelenlerin de mutlaka aşılanmasını istiyoruz. Hastalığı geçirenler belli bir süre sonra hastalığın getirdiği antikorun düşmesi nedeniyle nasıl tekrar COVID olabiliyorsa, aşı da hastalığın bir kopyası. Belli bir süre sonra bu aşıların koruyuculuğu da bitiyor. Ama dünyadan gelen çalışmalar şunu gösteriyor; hatırlatma dozları antikorları çok güzel yükseltiyor ve uzun süre de yukarıda tutuyor” diye konuştu.
Yiyit, delta varyantının hızlı yayıldığını da hatırlatarak şu uyarıda bulundu:
“Bu dalgada yoğun bakıma girenler maalesef çok şanssızlar. Bu dalgada aşısız yol yürümek büyük cesaret işi. O yüzden böyle bir riske girilmemesi lazım. Aşılarımızı tamamlamalıyız. Hatırlatma dozunun vakti gelen, mRNA aşısının üzerinden 6 ay geçenler için de artık hatırlatma zamanı. Bunu ihmal etmeyelim.”
Prof. Dr. Nurettin Yiyit, TURKOVAC’ın hatırlatma dozu çalışmalarına ilişkin de değerlendirmede bulundu.
TURKOVAC aşısının faz çalışmalarının aşının işe yaradığını, etkili olduğunu, yan etki anlamında güvenli olduğunu gösterdiğini aktaran Yiyit, tescili alınabilirse bütün dünyanın kullanımına sunulabileceğini söyledi.
Tescilinin alınabilmesi için belli sayıda insanın o aşıyı kullanması ve sonuçlarının rapor edilebilmesi gerektiğini hatırlatan Yiyit, şöyle konuştu:
“Aşımızın bütün dünyanın hizmetine sunulabilmesi ve sağlık dünyası için güçlü bir silah haline gelebilmesi için son adımdayız. O adım da onun tescillenmesi. Tescillenmesi için de yeterli sayıda vatandaşımızın bu aşıyı olması gerekiyor. Biz o yüzden 3. dozu olacak, sağlıklı bireyleri seçmek zorundayız. Çünkü diğer etkilerden arınmış sonuçlarını yayınlamak zorundayız. Hatırlatma doz vakti gelen vatandaşlarımızın kendilerine tercih hanesi çıkıyor randevu sisteminde. TURKOVAC’ı tercih edenler hem korunma anlamında sağlıkları hem ülkemiz hem dünyanın sağlığı için hem de COVID’le yaşadığımız bu sürenin sonlanması adına çok büyük bir adım atmış olacaklar. Çok büyük bir yol yürüyüşüne ülkemiz adına onurlu ve gururlu bir hizmete imza atmış olacaklar. Bu anlamda da uygun olan vatandaşlarımızın da bir an evvel TURKOVAC’ı tercih etmelerini istirham ediyoruz. Çünkü aşımızın şu an ne zaman hazır olacak sorusunun cevabı da gönüllülerden geçiyor. Bir an evvel yeterince gönüllü çıkıp bu aşıyı olurlarsa aşımız da o zaman çıkacak.”