Ülkemizde çok okunan ve sevilen büyük yazarlarımızdan Oğuz Atay, 12 Ekim 1934 tarihinde Kastamonu’da doğdu. Babası hukukçu, bir süre CHP milletvekilliği yapmış olan Mehmet Cemil Atay, annesi Fransız bir anne ve Türk babadan doğma Muazzez Zeki Hanım’dır. 1939’da, babasının milletvekili seçilmesi üzerine ailesiyle Ankara’ya geldi. İlköğrenimine Ankara’da Devrim İlkokulu’nda başladı. TED Ankara Koleji’nden (1951) mezun olduğu yıl devlet olgunluk sınavını kazandı. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi (1957) mezunu. Anayol Mühendislik Şirketi’nde altı ay mühendis olarak çalıştı. Bu yıllarda Beyoğlu’ndaki Baylan Pastanesi’ne sık sık giderdi. Ferit Edgü, Demir Özlü, Hilmi Yavuz ve Onat Kutlar gibi isimlerle arkadaşlık etti. 1957 Aralık ayında yedeksubay olarak askere gitti. Askerliğin ilk altı ayını İstanbul’da, kalanını Ankara’da geçirdi. Ankara’da geçen bu zamanda Pazar Postası dergisi çevresinde toplanan gençlerle arkadaşlık etti. Ece Ayhan’ın, Korkut Boratav’ın evindeki toplantılara katıldı. Cevat Çapan ve Vüs’at O. Bener ile sıkça birlikte oldu. Mayıs 1959’da askerlik bitince İstanbul’a döndü. 1959-62 yıllarında İstanbul’da Denizcilik Bankası İstanbul Şehir Hatları İşletmesi’nde çalıştı. 1961’de modacı terzi Fikriye Fatma Gürbüz ile evlendi. Bu evlilikten 1962’de Özge adlı bir kızı oldu. 1962’de bir arkadaşı ile bir inşaat şirketi kurdu. Bir yandan da 1960 yılında girmiş olduğu İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi İnşaat Bölümü’ndeki öğretim üyeliğini sürdürdü. Burada topografya ve yol inşaatı dersleri okuttu. 1967’de boşandı. Aynı yıl şirketinin faaliyetini durdurdu. Evliliği bitince birkaç ay babasıyla yaşadı, ardından Beyoğlu civarında bir yere taşındı. Aynı dönemde son on yılında kendisine kader arkadaşlığı yapan Sevin Seydi yaşamına girdi. Meydan Larousse lugat ve ansiklopedisinde redaksiyon ve son okuma işlerini yürüttü (1971-73). 1973 yılında Hürriyet gazetesi için yayınlanan Türkiye 1923-1973 Ansiklopedisi için madde yazarlığı yaptı. 1974’te sanat muhabiri Pakize Kutlu ile evlendi. Oğuz Atay hakkında kapsamlı bir monografi yazmış olan Yıldız Ecevit, onun yaşamının üç evreye ayrılabileceğini söyler. Gençlik, evlilik ve yazarlık evreleri. Sonuncu evrede yoğun bir karamsarlık olarak gözlenen ciddi bunalımlar yaşadı. 1975’te doçent oldu. 1976’da hastalandı. Beyninde çıkan bir tümör nedeniyle, bir süre Londra’da tedavi gördü. Bu hastalıktan kurtulamayarak, İstanbul’da öldü. Edirnekapı Şehitliği’ne, annesinin yanına gömüldü.