Wirecard AG’nin eski üst yöneticisi (CEO) Markus Braun ve başka iki üst yönetici, Münih mahkemesinde dolandırıcılık ve piyasa manipülasyonu da dahil olmak üzere bir dizi suçlamayla karşı karşıya kalırken, hatalı bulunmaları halinde 15 yıla kadar mahpus cezası alabilecek.
Alman savcılar, ülkenin siyasi ve finansal kurumlarında şok dalgaları oluşturan Wirecard şirketinin iflasının akabinde özel bir polis vazife takımı ile 450’den fazla sorgulama gerçekleştirdi.
Alman polisi Almanya’da 40’tan fazla mülkte arama yaparken, savcılar 42 terabayt bilgiyi tarayarak 474 sayfalık iddianame hazırladı.
Savcılar, Wirecard idaresinin yatırımcı ve alacaklıları kandırmak için bilançolarda büyük meblağlarda hayali gelir göstermekle suçlarken, Markus Braun kelam konusu suçlamaları reddediyor.
EN BÜYÜK FİNANSAL SKANDAL
2020’de, birkaç yıl öncesine kadar “Alman finansal teknolojisinin geleceği” olarak addedilen Wirecard, şirketin bilançosunda 1,9 milyar eurodan fazla paranın kaybolduğunun ortaya çıkmasının akabinde ülke tarihindeki en büyük finansal skandalın adresi olmuştu.
Şirket, 3,2 milyar euro kıymetindeki borçlarının ortaya çıkmasından sonra iflas müracaatında bulunmuştu.
Skandal sonrasında Alman Federal Bankacılık Düzenleme Kurumu (BaFin), Alman ve Avrupa kamuoyunda finansal teknoloji şirketini denetleme konusunda başarısız olduğu argümanlarıyla karşı karşıya kalmıştı.
BaFin lideri ise istifa etmek zorunda kalmıştı.
2020’de devrin başbakanı Angela Merkel ve o zamanki Maliye Bakanı, şimdiki Başbakan Olaf Scholz, şirketin nezaretinde yetersiz oldukları için tenkitlere maruz kalmıştı.